Adil Olana Giden Yol, Kararlılıkla Başlar.
Her adımda sizin yanınızdayız!

Küçük Düşürücü Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme: Boşanma Sebepleri Üzerine Detaylı İnceleme

Türk Medeni Kanunu, boşanma sebeplerini belirlerken, eşlerin birbirleriyle olan ilişkilerini ve toplumsal değerleri göz önünde bulundurmayı amaçlamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 163. maddesi, iki özel boşanma sebebini düzenlemektedir: küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme. Bu yazıda, her iki sebep detaylı bir şekilde ele alınacak, hukuki çerçevesi ve Yargıtay kararları ışığında açıklanacaktır.

1. Küçük Düşürücü Suç İşleme

1.1. Tanım ve Kapsam

Küçük düşürücü suç, eşin yalnızca suç işlemesi değil, aynı zamanda bu suçun toplum tarafından kabul gören değer yargılarına aykırı olması durumudur. Küçük düşürücü suçlar arasında şunlar yer almaktadır:

Bu suçların işlenmesi, evlilik birliği devam ederken gerçekleşmelidir. Ayrıca, eşin suçtan ceza mahkumiyeti alması, boşanma davası açısından gerekli değildir.

1.2. Yargıtay Kararları

Yargıtay, küçük düşürücü suç işleme sebebiyle açılan boşanma davalarında önemli içtihatlar oluşturmuştur.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015 Kararı: Mahkeme, eşin on iki yaşındaki bir çocuğa cinsel tacizde bulunduğunu tespit etmiştir. Bu tür bir suçun, diğer eş açısından birlikte yaşamayı beklenemez hale getirdiği belirtilmiştir. Ancak mahkeme, bu durumu kanıtlamak için davacının delil sunmasını istemiştir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018 Kararı: Davada, suçun evlilik tarihinden sonra işlenmiş olması gerektiği vurgulanmış ve bu koşul sağlanmadığı için boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Bu kararlar, küçük düşürücü suçların varlığının, boşanma davası açılması için yeterli olduğunu, fakat diğer eşin bu durumdan etkilenip etkilenmediğinin de değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir.

2. Haysiyetsiz Hayat Sürme

2.1. Tanım ve Kapsam

Haysiyetsiz hayat sürme, toplumun değer yargılarına aykırı bir yaşam tarzının benimsenmesi durumudur. Bu, toplumsal ahlak, şeref ve namus anlayışına ters düşen davranışları içerir. Haysiyetsiz hayat sürme durumlarının bazıları şunlardır:

Bu tür davranışların, evlilik birliği sırasında süreklilik göstermesi gerekmektedir. Yani, bu eylemler yalnızca bir kez yapılmışsa, boşanma sebebi olarak kabul edilmez.

2.2. Yargıtay Kararları

Haysiyetsiz hayat sürme ile ilgili Yargıtay kararları, boşanma davası açılması için gereken şartları netleştirmiştir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2012 Kararı: Mahkeme, haysiyetsiz hayat sürmenin varlığının, eşin sosyal hayatta toplumun değerleriyle çatışan bir davranış sergilemesi ve bu davranışın diğer eş için birlikte yaşamayı beklenemez hale getirmesi gerektiğini belirtmiştir. Süreklilik göstermeyen tek bir davranış, bu sebep için yeterli sayılmamıştır.

3. Sonuç

Küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, Türk Medeni Kanunu'nda boşanma sebepleri olarak belirtilmiştir. Bu durumlar, eşlerin toplum içindeki itibarını zedeleyerek, aile birliğine ciddi zararlar vermektedir. Boşanma davası açabilmek için, bu eylemlerin evlilik birliği sırasında gerçekleşmesi ve diğer eşin bu durumu kabullenemeyecek durumda olması gerekmektedir.

Yargıtay’ın verdiği kararlar, bu konudaki hukuki çerçevenin netleşmesini sağlamış ve her iki tarafın haklarının korunmasına yönelik önemli ilkeler belirlemiştir. Dolayısıyla, küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, yalnızca hukuki bir mesele değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluğu da beraberinde getirmektedir. Eşlerin birbirlerine karşı duyduğu saygı ve toplumsal değerler, sağlıklı bir aile yapısının temellerini oluşturmaktadır.